Hayatta hiçbir şey başına buyruk değildir. Nitekim Enam suresi 59. ayette şöyle buyurulur “onun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez”
Cihanda bir düzen var mıdır?
Yüce Rabbimiz Cihan’da elbet bir düzen bir kanun koymuştur. Dünya dönüyor güneş doğuyor Fatır Suresi 43. ayetinde Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın “Allah'ın kanununda kesinlikle bir sapma bulamazsın” buyurulmuştur. sevgili peygamberimizin oğlu İbrahim vefat ettiği gün Güneş tutulmuştu halk İbrahim'in ölümünden dolayı tutuldu diye yorum yapmıştı. Kutlu Nebi ise Şöyle buyurmuştur; “güneş ve ay hiç kimsenin ölümü veya hayatından dolayı tutulmazlar” bunu görünce namaz kılın ve Allah'a dua edin
Güneş tutulunca namaz kılıp dua etmenin anlamı nedir?
Biz böyle yapacağız Güneş tutulmaktan mı kurtulacaktır? -hayır, bir gün olup aydınlatan güneşin aydınlatmayınca gün gelecektir onu hatırlatıyor gün ortasında gece yaşanmaya başlamıştır. Rabbimizin gücü tecelli etmiştir. Onun büyüklüğü karşısında bize de kulluk gerekmektedir.
Deprem sadece fiziki olay bir olay mıdır?
Elbette deprem fizikidir, jeolojiktir. Ama Şüphesiz ki metafizik yönü de vardır. bize düşen tedbir almaktır. Sağlam evler yapmaktır. Kullukta kusur etmemektedir. Vakti ile adamın birinin evi varmış. Arada sırada evin duvarları patlıyor, ev sahibi çamurla kapatıyor bir gün olup ev yıkılıyor. Ev sahibi -vefasız Evim! Madem yıkılacaktın haber verseydin ya! Ev şu cevabı veriyor -Ah gafil adam Ben kaç defa yıkılıyorum yıkılacağım dediğimde sen ağzımı çamurla kapattın. Şükret ki belini kırdın beynini kırmadım! Peygamber Efendimiz “tedbir gibi akıl yoktur önce deveni bağla sonra Allah'a emanet et” buyurur
Sadece fiziki bir yeter mi?
Hayır, manevi tedbirde gerekir Allah'a kullukta kusur etmememiz gerekir
Kur'an'ın anlattığı afetler
Nuh peygamberin bedduası ile kopan Büyük Tufan Hud peygamberin öğütlerini dinlemeyen milletin 7 gece 8 gündüz esen rüzgârlı tarihe gömülüşü
Salih peygambere isyan eden Semud kavminin Oltulu depremlerle helak oluşları Lut Peygamber'in cinsi sapıklıkta ısrar eden avgın toplumun yerden deprem gökten taş yağmuru ile kahroluşları.
Şuayb peygamberin tatlı öğütlerini dinlemeyen sahtekârlığı başarı sayan Eykeliler alev ve ateş yağmuru ile yok olmaları dolu olaylardır.
Şura Suresi 30. ayetinde Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır; “Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. Bununla beraber Allah çoğunu affeder” Fatır Suresi 45 ayette de şöyle buyurmuştur: “Allah yaptıkları yüzünden insanları hemen cezalandırsaydı yeryüzünde hiçbir canlı yaratık bırakmazdı fakat Allah onları belirtilmiş bir süreye kadar affediyor vakitleri gelince gerekeni yapar kuşkusuz Allah kullarını görmektedir.”
Zeynep Annemiz peygamber Aleyhisselam'a -Ya Resulallah! İçimizde salih kimseler varken helaka uğratılır mıyız diye sorarlar Peygamber Efendimiz -Evet kötülükler çoğalınca” buyururlar.
Depremde veya diğer afetlerde masum insanların da zarar gördüğünü fark ediyoruz bunu nasıl izah ederiz?
Bunlar Şehit olurlar şehitlere de Büyük mükâfatlar verilir.
Sohbetimizi konumuzu özetleyen aşağıdaki üç ayet mealleri ile belirtelim
“Andolsun ki senden önceki ümmetlere de Elçiler gönderdik ardından boyuna isimler diye onları darlıkla hastalıklara uğrattık. Hiç olmazsa Onlara bu şekilde azabımız geldiği zaman boyun eğselerdi! Fakat kalpleri iyice katılaştı ve her şeyden de onlara yaptıklarını cazip gösterdi kendilerini yapılan uyarıları unuttukların da indirmiş olduğumuz sıkıntı ve musibetleri kaldırıp üzerlerine her şeyin kapılarını açtık Nihayet kendilerine verilenler yüzünden şımarıklıkları zaman onları ansızın yakaladık birdenbire onlar bütün ümitlerini yitirdiler” (Enam 42-44)
Necmettin Nursaçan