Av. Dilek ÇAVUŞOĞLU
Köşe Yazarı
Av. Dilek ÇAVUŞOĞLU
 

İŞ KAZALARINDA İŞVERENİN HUKUKİ VE CEZAİ SORUMLULUĞU

İş kazası, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13 üncü maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre; “Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yeregidiş gelişi sırasında,meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya daruhen özre uğratan olay iş kazası olarak kabul edilmektedir. İşveren, mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil hertürlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç vegereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişenşartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesiiçin çalışmalar yapmakla, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulupuyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesinisağlamakla, risk değerlendirmesi yapmakla veya yaptırmakla, çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönündenişe uygunluğunu göz önüne almakla, yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati veözel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Söz konusu tedbirleri almaması işverenin sorumluluğunu doğuracaktır. İş sağlığı ve güvenliği konusunda işyeri dışındaki uzman kişi vekuruluşlardan hizmet alınması, işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmamaktadır. Ayrıca, çalışanların iş sağlığı ve güvenliğialanındaki yükümlülükleri de işverenin sorumluluklarını etkilememektedir. Ancak çalışanların veya üçüncü kişilerin öne geçen kusurlarının veya müterafik kusurlarının varlığı halinde işverenin sorumluluğun kapsamı ve oranının azaltılması imkanı bulunmaktadır. İşyerinde meydana gelen iş kazaları nedeniyle işverenin hukukisorumluluğu öncelikle kusura dayanmaktadır. Kusur sorumluluğunda,sorumluluğun doğması için kusur unsuru yanında, zarar, nedensellik bağıve hukuka aykırılık unsurlarının da bulunması gerekmektedir.İş sağlığı ve güvenliği yönünden kusur, işverenin kendisi için sözleşme ya da mevzuatla getirilmiş olan yükümlülüklere aykırı davranmasınıifade etmektedir.Bahse konu aykırılıklar kaza sonucu düzenlenen kusurraporlarında tespit edilmektedir. Aynı zamanda mevzuatta yer almamakla birlikte alınması gerekli başkaca bir tedbir varsa bunların da tespit edilmesi gerekmektedir. Bu tedbirlerin işverence tam olarak alınıp alınmadığı, alınmamışsazararın bundan doğup doğmadığı, işçinin tedbirlere uymamasınınetkili bulunup bulunmadığı ve bu doğrultuda tarafların kusur oranı saptanacaktır. Kusursuz sorumlulukta işverenin iş kazasından sorumlu olması içinkusurlu olmasına gerek yoktur.Yargıtay’ın, işverenin sorumluluğunu kusursuz sorumluluk olarakdeğerlendirdiği kararlarında çıkar ilkesi, hakkaniyet ilkesi ve tehlike ilkesigibi bazı ilkelerden yararlandığı görülmektedir. Önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğutakdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur (6098 mad.71/1). Bir işletmenin, mahiyeti veya faaliyette kullanılanmalzeme, araçlar ya da güçler göz önünde tutulduğunda, bu işlerde uzmanbir kişiden beklenen tüm özenin gösterilmesi durumunda bile sıkça veyaağır zararlar doğurmaya elverişli olduğu sonucuna varılırsa, bunun önemliölçüde tehlike arzeden bir işletme olduğu kabul edilmektedir. Yapılaca yargılamada işverenin kusura veya kusursuz sorumluluğa dayalı sorumlulupunun bulunup bulunmadığı saptanacak, işçinin geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, bakıma muhtaç olup olmaması, tedavi giderleri, ölüm halinde ise destek alacaklılarının hakları değerlendirme konusu edilecektir. Türk Ceza Kanunları yönünden ise işverenin kast veya taksire dayalı sorumluluğunun bulunup bulunmadığı değerlendirilecektir. Kast veya takdire dayalı sorumluluğunun bulunduğunun saptanması halinde somut olayın şartlarına göre yaralama veya öldürmeye ilişkin düzenlemelerden sorumlu tutulacaktır. Görüleceği üzere iş kazaları işverenler yönünden gerek hukuki gerekse cezai sorumluluk doğruan önemli hadiselerdir. Bu tür vakıaların yaşanması halinde işçi ve işverenlerin hukuki destek almasında yarar bulunmaktadır. Kamu Hukuku Bilim Uzmanı Av. Dilek ÇAVUŞOĞLU
Ekleme Tarihi: 11 Eylül 2023 - Pazartesi
Av. Dilek ÇAVUŞOĞLU

İŞ KAZALARINDA İŞVERENİN HUKUKİ VE CEZAİ SORUMLULUĞU

İş kazası, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13 üncü maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre; “Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yeregidiş gelişi sırasında,meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya daruhen özre uğratan olay iş kazası olarak kabul edilmektedir.

İşveren, mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil hertürlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç vegereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişenşartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesiiçin çalışmalar yapmakla, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulupuyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesinisağlamakla, risk değerlendirmesi yapmakla veya yaptırmakla, çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönündenişe uygunluğunu göz önüne almakla, yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati veözel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Söz konusu tedbirleri almaması işverenin sorumluluğunu doğuracaktır. İş sağlığı ve güvenliği konusunda işyeri dışındaki uzman kişi vekuruluşlardan hizmet alınması, işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmamaktadır. Ayrıca, çalışanların iş sağlığı ve güvenliğialanındaki yükümlülükleri de işverenin sorumluluklarını etkilememektedir. Ancak çalışanların veya üçüncü kişilerin öne geçen kusurlarının veya müterafik kusurlarının varlığı halinde işverenin sorumluluğun kapsamı ve oranının azaltılması imkanı bulunmaktadır.

İşyerinde meydana gelen iş kazaları nedeniyle işverenin hukukisorumluluğu öncelikle kusura dayanmaktadır. Kusur sorumluluğunda,sorumluluğun doğması için kusur unsuru yanında, zarar, nedensellik bağıve hukuka aykırılık unsurlarının da bulunması gerekmektedir.İş sağlığı ve güvenliği yönünden kusur, işverenin kendisi için sözleşme ya da mevzuatla getirilmiş olan yükümlülüklere aykırı davranmasınıifade etmektedir.Bahse konu aykırılıklar kaza sonucu düzenlenen kusurraporlarında tespit edilmektedir. Aynı zamanda mevzuatta yer almamakla birlikte alınması gerekli başkaca bir tedbir varsa bunların da tespit edilmesi gerekmektedir. Bu tedbirlerin işverence tam olarak alınıp alınmadığı, alınmamışsazararın bundan doğup doğmadığı, işçinin tedbirlere uymamasınınetkili bulunup bulunmadığı ve bu doğrultuda tarafların kusur oranı saptanacaktır.

Kusursuz sorumlulukta işverenin iş kazasından sorumlu olması içinkusurlu olmasına gerek yoktur.Yargıtay’ın, işverenin sorumluluğunu kusursuz sorumluluk olarakdeğerlendirdiği kararlarında çıkar ilkesi, hakkaniyet ilkesi ve tehlike ilkesigibi bazı ilkelerden yararlandığı görülmektedir. Önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğutakdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur (6098 mad.71/1). Bir işletmenin, mahiyeti veya faaliyette kullanılanmalzeme, araçlar ya da güçler göz önünde tutulduğunda, bu işlerde uzmanbir kişiden beklenen tüm özenin gösterilmesi durumunda bile sıkça veyaağır zararlar doğurmaya elverişli olduğu sonucuna varılırsa, bunun önemliölçüde tehlike arzeden bir işletme olduğu kabul edilmektedir.

Yapılaca yargılamada işverenin kusura veya kusursuz sorumluluğa dayalı sorumlulupunun bulunup bulunmadığı saptanacak, işçinin geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, bakıma muhtaç olup olmaması, tedavi giderleri, ölüm halinde ise destek alacaklılarının hakları değerlendirme konusu edilecektir.

Türk Ceza Kanunları yönünden ise işverenin kast veya taksire dayalı sorumluluğunun bulunup bulunmadığı değerlendirilecektir. Kast veya takdire dayalı sorumluluğunun bulunduğunun saptanması halinde somut olayın şartlarına göre yaralama veya öldürmeye ilişkin düzenlemelerden sorumlu tutulacaktır.

Görüleceği üzere iş kazaları işverenler yönünden gerek hukuki gerekse cezai sorumluluk doğruan önemli hadiselerdir. Bu tür vakıaların yaşanması halinde işçi ve işverenlerin hukuki destek almasında yarar bulunmaktadır.

Kamu Hukuku Bilim Uzmanı

Av. Dilek ÇAVUŞOĞLU

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hacilarhabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.