Av. Dilek ÇAVUŞOĞLU
Köşe Yazarı
Av. Dilek ÇAVUŞOĞLU
 

İŞ AKDİNİN HAKLI NEDENLE FESHİNDE ALTI GÜN KURALI VE YARGITAY UYGULAMASI

    4857 Sayılı İş Kanunu’nun 24 ve devamı maddelerinde iş akdinın haklı nedenle feshi düzenlenmiştir. Kanun’un 24 ve 25. maddelerinde iş akdinin işçi ve iş veren tarafından hangi hallerde haklı nedenle feshedilebileceği düzenlenmiştir. Somut olaya ve kanun düzenlemesine göre sağlık problemlerinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık hallerinde ve işin devamına engel olan zorlayıcı nedenlerin varlığı durumlarında iş akdinin haklı nedenle bildirimsiz olarak derhal feshi söz konusu olabilmektedir. Kanun’a göre 24 ve 25 inci maddelerde gösterilen ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz. Ancak işçinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir yıllık süre uygulanmaz. Söz konusu süreler hak düşürücü niteliktedir. Bu sebeple yazılı sebeplerin geçmesinden sonra iş akdinin feshi haklı neden olarak kabul edilmeyecektir. İş akdinin haklı nedenle feshi kıdem ve ihbar tazminatı açısından önem arz etmektedir. İşveren tarafından işçinin haklı nedenle sözleşmesinin feshedilmesi durumunda işçi kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacaktır. İşçi tarafından iş akdinin haklı nedenle derhal feshi durumunda iş veren işçiden ihbar tazminatı talep edemeyecektir. Konuyu örneklendirecek olur isek örneğin işveren tarafından işçisine yönelik bir hakaret fiili söz konusu oldu. İşçi tarafından iş akdinin bu hakaret fiilinden itibaren 6 iş günü içinde feshedilmesi gerekecektir. İşçi tarafından işyerinde hırsızlık yapılması durumunda, iş verenin haklı nedenle fesif hakkı işçi tarafından hırsızlık gerçekleştirildiğini öğrendiği tarihten başlayacaktır. Herhalde hırsızlığın gerçekleştirilmesinden itibaren 1 yıl geçmesi halinde bu hak sona erecektir. İşverenin ücret ödemeyi 20 gün geciktirmesi halinde işçi açısından haklı fesih sebebi ortaya çıkar. Ücretin eksik ödenmesi ya da zamanında ödenmemesi, sigorta priminin eksik yatırılması veya hiç yatırılmaması durumu devam ediyorsa 6 günlük hak düşürücü süre işlemez. İşçi bu durum devam ettiği sürece her zaman iş akdini feshedebilir. Buna göre de haklı neden devamlılık arz etmekte ise haklı nedenin devam ettiği süre boyunca ve haklı nedenin sona ermesinden itibaren 6 iş günü içinde fesih hakkı kullanılabilecektir. Peki İş akdinin haklı nedenle feshinde hak düşürücü süre açısından Yargıtay uygulaması nasıldır? Bu konuyu örnek kararlarla açıklayabiliriz. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından 09.09.2019 tarihinde verilen bir kararda işverenin tüzel kişi olması durumunda altı işgünlük sürenin feshe yetkili merciin öğrendiği günden başlayacağı, bu konuda müfettiş soruşturması yapılmasının, olayın disiplin kurulunca görüşülmesinin süreyi başlatmayacağı, olayın feshe yetkili kişi ya da kurula intikal ettirildiği gün altı iş günlük sürenin başlangıcını oluşturacağı belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacının davalı işverence feshe dayanak yapılan eyleminin 12.04.2013 tarihinde meydana geldiği, 15.04.2013 tarihinde davacının savunmasının alındığı, disiplin kurulunun 26.04.2013 tarihinde toplandığı ve aynı gün davacının iş akdinin İş Kanunu'nun 25/2 maddesi gereğince feshine karar verildiği, 6 iş günü olan hak düşürücü sürenin geçmediği belirtilmiştir. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından 08.05.2019 tarihinde verilen bir kararda feshe konu olayın 19.05.2014 tarihinde gerçekleştiği, davalı tanığının beyanına göre olaydan yaklaşık 15 gün sonra olayı satış müdürüne ilettiği, bu beyana göre de satış müdürünün olayı 03.06.2014 günü öğrendiği ancak iş akdine 25.06.2014 tarihinde son verildiğinin anlaşılması karşısında, haklı fesihteki 6 işgünlük süreye uyulmadığından feshin haksız olduğu, bu hali ile feshin geçerli nedene dayandığı kabul edilmiştir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından 04.03.2020 tarihinde verilen kararda somut olayda davacı işçinin feshe konu olayla ilgili savunması 01.10.2013 tarihinde alınmış, aynı durumdaki işçilerle ilgili yapılan soruşturma akabinde feshe yetkili makama 24.10.2013 tarihinde mail yolu ile bildirimde bulunmuştur. Davacının iş sözleşmesinin aynı tarihte feshedildiği dikkate alındığında fesih için anılan 6 iş günlük hak düşürücü sürenin geçmediği sonucuna varılması ve işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayandığından istek konusu ihbar ve kıdem tazminatının reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Emsal kararlardan da anlaşılacağı üzere haklı nedenle fesihte hak düşürücü süre büyük önem arz etmektedir. İş veren açısından yüksek tazminatlarla karşılaşılmaması; işçi açısından ise hak kazanılacak tazminattan mahrum kalınmaması açısından iş akdinin feshi ve sonraki süreçler açısından avukattan hukuki destek alınmasında yarar bulunmaktadır. Av. Dilek ÇAVUŞOĞLU İletişim  GSM   : 0 (553) 553 46 95 e-Mail : av.dilekcavusoglu@gmail.com  
Ekleme Tarihi: 18 Ağustos 2020 - Salı
Av. Dilek ÇAVUŞOĞLU

İŞ AKDİNİN HAKLI NEDENLE FESHİNDE ALTI GÜN KURALI VE YARGITAY UYGULAMASI

 

 

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 24 ve devamı maddelerinde iş akdinın haklı nedenle feshi düzenlenmiştir. Kanun’un 24 ve 25. maddelerinde iş akdinin işçi ve iş veren tarafından hangi hallerde haklı nedenle feshedilebileceği düzenlenmiştir. Somut olaya ve kanun düzenlemesine göre sağlık problemlerinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık hallerinde ve işin devamına engel olan zorlayıcı nedenlerin varlığı durumlarında iş akdinin haklı nedenle bildirimsiz olarak derhal feshi söz konusu olabilmektedir.

Kanun’a göre 24 ve 25 inci maddelerde gösterilen ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz. Ancak işçinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir yıllık süre uygulanmaz. Söz konusu süreler hak düşürücü niteliktedir. Bu sebeple yazılı sebeplerin geçmesinden sonra iş akdinin feshi haklı neden olarak kabul edilmeyecektir. İş akdinin haklı nedenle feshi kıdem ve ihbar tazminatı açısından önem arz etmektedir. İşveren tarafından işçinin haklı nedenle sözleşmesinin feshedilmesi durumunda işçi kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacaktır. İşçi tarafından iş akdinin haklı nedenle derhal feshi durumunda iş veren işçiden ihbar tazminatı talep edemeyecektir.

Konuyu örneklendirecek olur isek örneğin işveren tarafından işçisine yönelik bir hakaret fiili söz konusu oldu. İşçi tarafından iş akdinin bu hakaret fiilinden itibaren 6 iş günü içinde feshedilmesi gerekecektir. İşçi tarafından işyerinde hırsızlık yapılması durumunda, iş verenin haklı nedenle fesif hakkı işçi tarafından hırsızlık gerçekleştirildiğini öğrendiği tarihten başlayacaktır. Herhalde hırsızlığın gerçekleştirilmesinden itibaren 1 yıl geçmesi halinde bu hak sona erecektir. İşverenin ücret ödemeyi 20 gün geciktirmesi halinde işçi açısından haklı fesih sebebi ortaya çıkar. Ücretin eksik ödenmesi ya da zamanında ödenmemesi, sigorta priminin eksik yatırılması veya hiç yatırılmaması durumu devam ediyorsa 6 günlük hak düşürücü süre işlemez. İşçi bu durum devam ettiği sürece her zaman iş akdini feshedebilir. Buna göre de haklı neden devamlılık arz etmekte ise haklı nedenin devam ettiği süre boyunca ve haklı nedenin sona ermesinden itibaren 6 iş günü içinde fesih hakkı kullanılabilecektir.

Peki İş akdinin haklı nedenle feshinde hak düşürücü süre açısından Yargıtay uygulaması nasıldır? Bu konuyu örnek kararlarla açıklayabiliriz. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından 09.09.2019 tarihinde verilen bir kararda işverenin tüzel kişi olması durumunda altı işgünlük sürenin feshe yetkili merciin öğrendiği günden başlayacağı, bu konuda müfettiş soruşturması yapılmasının, olayın disiplin kurulunca görüşülmesinin süreyi başlatmayacağı, olayın feshe yetkili kişi ya da kurula intikal ettirildiği gün altı iş günlük sürenin başlangıcını oluşturacağı belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacının davalı işverence feshe dayanak yapılan eyleminin 12.04.2013 tarihinde meydana geldiği, 15.04.2013 tarihinde davacının savunmasının alındığı, disiplin kurulunun 26.04.2013 tarihinde toplandığı ve aynı gün davacının iş akdinin İş Kanunu'nun 25/2 maddesi gereğince feshine karar verildiği, 6 iş günü olan hak düşürücü sürenin geçmediği belirtilmiştir. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından 08.05.2019 tarihinde verilen bir kararda feshe konu olayın 19.05.2014 tarihinde gerçekleştiği, davalı tanığının beyanına göre olaydan yaklaşık 15 gün sonra olayı satış müdürüne ilettiği, bu beyana göre de satış müdürünün olayı 03.06.2014 günü öğrendiği ancak iş akdine 25.06.2014 tarihinde son verildiğinin anlaşılması karşısında, haklı fesihteki 6 işgünlük süreye uyulmadığından feshin haksız olduğu, bu hali ile feshin geçerli nedene dayandığı kabul edilmiştir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından 04.03.2020 tarihinde verilen kararda somut olayda davacı işçinin feshe konu olayla ilgili savunması 01.10.2013 tarihinde alınmış, aynı durumdaki işçilerle ilgili yapılan soruşturma akabinde feshe yetkili makama 24.10.2013 tarihinde mail yolu ile bildirimde bulunmuştur. Davacının iş sözleşmesinin aynı tarihte feshedildiği dikkate alındığında fesih için anılan 6 iş günlük hak düşürücü sürenin geçmediği sonucuna varılması ve işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayandığından istek konusu ihbar ve kıdem tazminatının reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

Emsal kararlardan da anlaşılacağı üzere haklı nedenle fesihte hak düşürücü süre büyük önem arz etmektedir. İş veren açısından yüksek tazminatlarla karşılaşılmaması; işçi açısından ise hak kazanılacak tazminattan mahrum kalınmaması açısından iş akdinin feshi ve sonraki süreçler açısından avukattan hukuki destek alınmasında yarar bulunmaktadır.

Av. Dilek ÇAVUŞOĞLU

İletişim 

GSM   : 0 (553) 553 46 95

e-Mail : av.dilekcavusoglu@gmail.com

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hacilarhabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.