Kanser haftası vesilesi ile bu yazıyı yazmam istenince aklıma ilk gelen söz bu oldu. Aslında biliyorum ki çoğunuzun aklında bu soru var. Fakat cevabı ne yazık ki arzuladığımız gibi değil. Hepinizin çevresinde birçok kanser hastası var. Bir haber alıyorsunuz şu kişi kanser olmuş sonra bir süre sonra o kötü haber. Yıllarca buna alıştık fakat son yıllarda bu sürecin biraz daha uzun olduğunu fark ediyorsunuzdur. Neden? Çünkü ileri evre kanserler daha iyi tedavi edilebiliyor. Fakat erken yakalanmayan kanser insanın hayatını karartıyor ve sonu istemediğimiz şekilde oluyor. O halde ne yapabiliriz de kanserle baş edebiliriz. Bilim zaten kanser tedavisi için teknolojinin bütün imkanlarını kullanarak yeni tedavi şekilleri geliştirmeye çalışıyor. Fakat bize düşen görevler var mı? Bunu iyi irdelememiz lazım. Bunlar nelerdir. En öncelikle kanser yapan ve bizim vazgeçemediğimiz alışkanlıklardan vazgeçmeliyiz. Nedir bunlar; sigara, alkol gibi kötü alışkanlıklar, hava kirliliği, yüksek kalorili beslenme, hareketsizlik ve obezite başta geliyor. Bunların dışında dengesiz beslenme, hijyen kurallarına dikkat etmeme, mikrobik bazı etkenlerden korunma (aşı vs) gibi faktörler kanser gelişiminde önemli. Kanserin erken yakalanması her zaman tedavisinde başarıyı artıran bir faktör. Burada da bize görevler düşüyor. Kendi kendini muayene, tarama testleri olan kanserlerin yaşa özel taramasını yaptırmak, aile hikayesi olan kişilerin genetik testlerini yaptırması çok önemli. Size şunu söyleyebilirim eğer bu dediklerimi tama anlamıyla yapan kişide ileri evre kanser oluşma ihtimali çok çok düşük olacaktır. Türk tıbbı özellikle onkoloji alanında dünyanın kesinlikle gerisinde kalmazken bir çok gelişmiş ülkeden daha iyi düzeydedir. Bunda yetişmiş ve iyi eğitim almış hekim kadroları, tanı ve tedavide kullanılan ekipmanlar, ilaçlara erişilebilirlik ve sosyal güvencenin olması gibi faktörler etkilidir. Bugün Kayseri olarak kanser hastalarının tedavisinde ne düzeydeyiz?Erciyes üniversitesi son derece donanımlı yataklı ve gündüz tedavi ünitesine sahip. Hemşehrilerimiz olan Özkaya ailesi üniversitemize Türkiye'nin en modern, Dünya'nın da beklide sayılı en modern ve donanımlı ünitesini kazandırdı. Robotik sistemle hazırlanan ilaçlar, kapalı sistem havalandırması, son derece modern ve nezih bekleme salonları, poliklinikler, eğitim odaları, toplantı salonları, çalışma odaları, arşiv, ibadethanesi gibi birçok alanları içeriyor. Kendilerine buradan çok teşekkür ediyorum. Öğretim üyeleri, deneyimli ve donanımlı hemşire kadrosu, asistan ve uzman hekimleri ile size hizmet etmekten son derece istekli bir kadrosu mevcut. Bunun yanında Kayseri Eğitim Araştırma Hastanesi bir devlet kurumu olarak yenilenen kadrosu ile hizmet verirken 3 adet özel hastane de onkoloji üniteleri ile kanser hastalarına hizmet veriyor. Bugün Kayseri; Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Yozgat, Sivas, Aksaray gibi çevre illerde birçok kanser hastasına hitab ederken hastalar artık İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlere gitmek istemiyor. Bu durum Kayseri adına gurur verici iken siz Kayseri ve Hacılar halkı bu açıdan şanslı diyebiliriz. Son sözlerim olarak sizler, hekimlerimiz, diğer sağlık çalışanları, devletimiz, hayırseverlerimiz elele verip kanserle sürekli mücadele halinde olmalıyız. Bunu yaparken de yeterli bilgi sahibi olmamız gerekiyor. Burada Kanser savaş kurumu kayseri şubesi yönetim kurulu üyesi olarak bu kurumun hizmetlerinden de kısaca bahsetmek istiyorum. Kanser hastalarına maddi destekler, hastaneye servis hizmetleri ve yakın zamanda Büyükşehir Belediyesi ile yapılan protokolle üniversite hastanesi karşına HOSPİS (son dönem kanser hastalarına bakım merkezi) projesi ile sizlerin yararına birçok hizmetlere imza atmaktadır. Hepinize kansersiz sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyorum.