Şimdi beni can kulağı ile motive olmuş bir şekilde dinleyiniz. Dinleyiniz ki işletme de ortaya çıkacak problemlere anında müdahale ederek çözümünü sağlayınız.
Arkadaşlar, yönetici kısaca karar veren kişi demektir. Hayatı, sürekli olarak karar vermekten ibarettir. Yöneticinin varlığının nedeni de bu gerçektir. Bu nedenle yönetici yöneten kişidir.
Üst düzey yöneticiler ilke kararları, stratejik ve politik kararları verirken; Verilen bu kararlar işletmenin geleceği ile ilgili hayati önem taşır.
Orta kademelerde ise daha çok taktiksel kararlar verilir. Uygulama noktasında çok büyük faydalar sağlar.
Alt kademelerde ise çoğunlukla teknik ve rutin kararlar verilir. Alt kademeler genelde uygulayıcıdır. Tüm ilişkiler iyi bir diyalog ile başarıya ulaşır.
Tabiki verilen tüm kararlara yöneticiler karar verirler. Ancak yöneticinin bilgisi tecrübesi, deneyimleri ve en önemlisi liderlik vasfının büyüklüğü etkendir.
Öyle ise, üst kademelerde daha çok planlamaya yönelik, orta ve alt kademelerde ise uygulamaya yönelik kararlar verilir diyebiliriz.
Arkadaşlar, Yönetimde kritik karar verebilmek için, öncelikle yöneticilerin karar verme yetkisine ve yeteneğine sahip olması gereklidir.
Ancak yönetimi etkileyen dış unsurlar, baskılar ve sınırlamalar vardır. Yönetimde baskı unsurları, çıkar grupları rasyonel karar vermeyi engelleyebilir. Hızlı ve cesur karar vermek, zararlı ve pahalıya mal olabilir.
Ekip ruhunun ön plana çıktığı işletmelerde yönetim olarak daha doğru kararlar, daha uygulanabilir kararlar alındığı ve uygulandığı görülmüştür.
Karar verirken daima zorunlu sınırlamaları dikkate almak gereklidir.
Karar verilemediği zaman, çözümü zamana bırakmak bir yöntem olabilir. Gerektiğinde karar vermemek de, yönetimde en büyük zaaftır ve zaman kaybıdır. İnsan çabuk ve süratli karar verdiğinde bile, onu düzeltmek için zaman kazanmış olur.
Karar vermek zorunluluğundan kaçınmak doğru değildir. Belki uygulamayı bir süre ertelemek veya deneme mahiyetinde bir ön karar vermek doğru olabilir.
Yönetim hayatında veya iş hayatında, alınan bütün başarılar ya da başarısızlıklar, hep verilen kararlara dayanan sonuçlardır.
Hz. Ali ninde dediği gibi “ insanın kendi kaderini iki dudağının arası belirler.“ Sözündede değer bulduğu gibi işletmelerinde geleceğini yöneticinin alacağı kararlar belirler.
Yönetici birçok yol ayrımıyla karşılaşır. Her yol ayrımında da karar vermek durumundadır. Ancak, yol ayrımına gelmeden karar vermek de insanı yanlış yola götürür. En sık karşılaşılan sorunların temelinde bu tip bir erken davranma yatar.,
devamı diğer sayımızda...