Gazetemizin bu sayısında, vefat yıldönümleri vesilesiyle; Azmin Sembolü, Kaderin Cilvesi, Kayakçıların ve Dağcıların Neşesi, Medya ve Fotoğrafçıların Gözdesi Kayakçı HASAN DEDE ile Oturma ve Sohbetlerin Neşesi, Taziyelerin, Hatimlerin, Duaların Vazgeçilmezi, Şiirlerin, Hikâyelerin, Hatıraların Gözdesi Hacıların Nasrettin Hocası DURAN HOCA' yı konuk edeceğiz. Onlar maddi anlamda servet ve makam sahibi değillerdi ama manevi anlamda istisnasız herkesin sevgisini ve saygısını kazanarak gönüllerin sahibi olmuşlardır.  HASAN MUTLU 1936 yılında dünya hayatına adım atan Hasan Emmi, 30 Aralık 2014 tarihinde elim bir kaza sonucu hayata veda etti.Onun hayat hikâyesi, her Hacılarlı gibi küçük yaşlardan itibaren zor şartlarda mücadele ve çalışma ile başlamış ve başarılarla sonuçlanmıştır. İş hayatı çocukluğunda bağda bel tepme, tarlada tırpan sallama ile başlamış gençliğinde taş duvar ustalığı ile devam etti ve yaşlılık döneminde ise mezar ustası olarak tamamladı. Hacılar insanı tarafından “Mezarcı Hasan Usta” diye anılırken kısa bir zaman içerisinde Hacılar ölçeğinden çıkıp Kayseri hatta Türkiye genelinde “Kayakçı Hasan Dede” diye anılmaya başladı. Hasan Dedenin kayak hikâyesi 70 yaşından sonra başladı. Onun spora merakı, İlçemizde faaliyet gösteren HADAK kulübünün Serçer- Lifos bölgesinde düzenlediği eğitim, yürüyüş ve tırmanış faaliyetine tesadüfen katılımıyla başlamıştı. Ay-yıldızlı bayrağımızı sırtına bağlayıp kaya tırmanışı yaptı, karda düşerek kazma ile durma eğitimi aldı ve amirane tabirle gençlere taş çıkarırcasına Lifos Dağı'na zirve yaptı. Azmiyle, neşesiyle faaliyete renk kattı ve o gençlerin, gençlerde onun arkadaşı ve moral kaynağı oldu. Gençler daha sonraki yürüyüş ve şenliklere onu davet ettiler, oda hiçbir etkinliği kaçırmadı. Hele birde HADAK dergisinde yayınlanan fotoğraflarını görünce sanki dünyalar onun olmuş gibi sevindi ve elinde dergi herkesle sevincini paylaşmaya başladı. Kış mevsimi gelip kayak sezonu başlayınca bu sefer kayak hevesi sardı Hasan Dedeyi. Düşe kalka da olsa, sabrı ve azmiyle kaymayı da öğrendi, pistlerin ve kayakçıların neşe kaynağı oldu. İşte bundan sonra Medyatik Hasan Dede dönemi başladı. Çocuk genç yaşlı herkes onunla fotoğraf çekinmek istiyor, kimseyi geri çevirmiyor. Oda nerde bir fotoğraf çeken veya kamera çekimi yapan var, gazeteye televizyona çıkacağım diye kaçırmıyordu. Erciyes'in ihtiyar delikanlısı azmi ve sempatik yapısıyla Kayseri'ye, Erciyes'e gelen bütün misafirlerin, bakanların, başbakanların hatta cumhurbaşkanlarının fotoğraf karelerinin onur konuğu olmuştur. Bu meyanda Kayseri ve Erciyes'in tanıtımına katkısından dolayı, burayı yöneten ve yatırım yapanların, tesislerin birine onun adını vererek yada onun adına etkinlik düzenleyerek vefa borcunu öderler kanaatindeyim, beklentimizdir. Hayattayken olduğu gibi vefatıyla da yerel ve ulusal basında aldığı yerle bunu hak etmiştir. Hasan Dedeyi son zamanlarda merak sardığı patent sporunu yapmak için gittiği Anadolu Harikalar diyarında kaybettik. İkindi namazını Hacılar Camii Kebirde kılar ve patent yapmak için oraya gider. Akşama kadar kayar. Patenti çıkarır, orada akşam namazını kılar ve belki de yatsı namazına Hacılara yetişmek için ayrılır. Fakat 78 senelik ömür kaderin bir cilvesi olarak orada sona erer.   DURAN HOCA   1934 yılında doğumuyla başlayan hayatı, elli yılı aşkın mutlu bir evlilik hayatı sürdüğü eşi Fatma Durak'ın vefatından yirmi dört gün sonra 23.01.2010 tarihinde sona ermiş ve dünya hayatına elveda ederek Darül-Bekaya göç eylemiştir. Vasiyeti üzerine mezar taşına şu beyit yazılmıştır.“Hece Taşımda Bu Beyitleri Okuduğunuz An, Bana Derler, Hacılar'lı Emmi'nin Duran, Hocanın Elinde Var İdi Mutlaka Kur'an, Emmi'de Hicran, Duran'da Hicran.” Sülalesinde ilk okuyan ve din adamı olan o idi.1957-1960 yılları arasında Şaban Ustanın Ahmet Kilci Hocadan Kur'an, talim ve tecvit dersleri alır. Kıraat okur, bu arada İbrahim Kirazoğlu'nun babası Ahmet Kirazoğlu Hocadan Arapça dersleri alır. 1958 yılında Nevşehir ili, Avanos ilçesi, Köçektaş köyünde imamlığa başlar. Orada bir yıl imamlık yaptıktan sonra, 1959 yılında Hacılar'a gelir. Hacılar Güney Mescidin de altı ay imamlık yapar, talebe okutur. Bu arada 1960 yılında üç ay kadar Kıranardı'n da imam olarak görev yapar. Daha sonra tekrar Hacılara gelir ve 10.11.1960 tarihinde Hacılar Baktıroğlu Camii için açılan kadro imtihanını kazanarak imamlık görevine resmen başlar. 25 yıl resmi, beş yıl ücretli ve fahri olmak üzere otuz yıl görev yaptıktan sonra 1984 yılında imamlık görevinden resmen emekliye ayrılır. Ancak; daha sonra bu görevi fahri olarak birçok camide devam eder. Hacılar deyince, yüzlerce başarılı işadamı, firma ismi söyleyebiliriz, ama eserleriyle kütüphanelerimizde yer alan, şiirleri ve hikâyeleri ile sohbetlerimizi süsleyen isim sayımız bir elin veya iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdır. İşte o isimlerden birisi, hem hayatta iken, hem de vefatından sonra toplumun bütün kesimleri tarafından benimsenmiş ve kabul görmüş kişi olan Duran Hoca'dır. Hayatta iken cenazesi, hastası, düğünü v.b gibi vesilelerle Hacıların her evini ziyaret eden Duran Hocanın, vefatından sonra da gönüllerdeki sevgisi ile ziyareti devam etmiştir. İsmi anıldığı her mecliste bir tebessüm oluşturmuş, hikâyeleri dilden dile anlatılmış, hatta üniversitelerde hakkında tez yazılan ender şahsiyetlerden biri olmuştur. Sosyal medyada Hacılar ölçeğinde reyting rekorları kırmıştır. Amatör anlamda hazırlayıp sosyal medyada paylaştığım “Hacılar Tanıtım” ve “Duran Hoca” adlı videolar seyretme ve paylaşım anlamında hemşerilerimiz tarafından büyük ilgi gördü. Gururla ifade ederim ki, Duran Hocanın reytingi Hacıların reytingini ikiye katlamıştır.Bir vefa borcu olarak, hayatı boyunca gecesini, gündüzünü Hacılara vakfeden, gönüllerdeki dertleri espri dolu anlatımıyla silen, Hacılar gülmece kültürünü belli noktaya taşıyan Duran Hocamızın “Şiirleri”, “Hikâyeleri” ve “Anılarından” oluşan eserini yakında sizlerle buluşturacağız inşallah.Bu vesileyle Kayakçı Hasan Mutlu Dedemize ve Hacıların Nasrettin Hocası Duran Durak Hocamıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Ruhları şad, Mekânları cennet olsun. Saygılarımla