FIRTINALI VE HAREKETLİ BİR TİCARİ GEÇMİŞİ İLE LÜTFÜ ÖZDEN

ATLAS VE SARAY HALI A.Ş. KURUCUSU

ATLAS VE SARAY HALI A.Ş.  KURUCUSU LÜTFÜ ÖZDEN KİMDİR Kayseri’de kurulan  iki  halı  fabrikasının  kurucusu olan Lütfi özden özellikle girişimci ve yenilikçi yapısı ile örnek bir insan olmuştur . 1960’lı yıllarda yaptığı girişimler ile Atlas halı fabrikasının temelini atan Özden, daha sora Saray halı fabrikasınıda kuran kişidir. işte lütfi özden ‘in hayatı.    1928 Yılında Hacılarda doğan Lütfi ÖZDEN İlkokul tahsilini Hacılarda yaptı.  Daha sonra Hacılar'da bez dokumacılığına başladı.  Özden, Kayseri Ticaret Odası'nda 1964-65- 66 yıllarında 3 yıl yönetim kurulu Üyeliği  yaptı.  O tarihte Kızılay muhasip üyeliği de yapan Özden Aspilsan'ın 5 kişilik kurucuları arasında yer aldı. Hamdi Baktır'ın Belediye Başkanlığı döneminde döneminde 4. yıl Hacılar Belediye Meclis Başkanlığı başkanlığı görevinde Bulunan Özden Bünyanda Özden gıda adı altında alabalık üretim tesisi kurdu . Vefaat edene kadar el halısı ve  Ticaret hayatını sürdüren Lütfü özden evli ve Çocuk 9 çocuk babasıydı.  FIRTINALI VE HAREKETLİ BİR TİCARİ GEÇMİŞİ İLE LÜTFÜ ÖZDEN  El halıcılığı sektöründe, ticaretteki yenilikçi yaklaşımıyla makine halıcılığının öncülerinden olan Lütfü Özden’in hayat hikayesi oldukça ilginçtir. İlkokul eğitimini Hacılar’da tamamlayan Özden, ortaokula kayıt yaptırmak istedi; okumaya büyük bir hevesi vardı. Ancak, abisi, iyi desen çizebildiği için onun okumasına karşı çıktı. Özden ısrarcı olmasına rağmen, babası ve abisi tarafından okuldan kaydı sildirildi.   O yıllarda Hacılar’da bez dokumacılığı yaygındı. Özden de bu işe başladı; havlu, peştamal ve desenli pamuklu kumaşlar üretti. Böylece, tüm dokuma sürecini öğrenmiş oldu. 15 yaşına kadar bu işle uğraşan Özden, sonrasında Bünyan’da abisinin halı imalathanesinde desenatörlük ve kontrol işlerine başladı. İkinci Dünya Savaşı sona erdiğinde, halı imalatının prestiji azalmıştı. Abisi halıcılığı bırakıp yeniden el dokumacılığına döndü. Özden bir yıl daha dokumacılık yaptıktan sonra askere gitti.   Askerlik dönüşünde Haşoğlu Halıcılık’ta usta olarak iki yıl çalıştı. Daha sonra, Kayseri eşrafından Göbülük lakaplı bir kişiyle ortak olarak kendi imalathanesini kurdu. Bir süre sonra Göbülük’ten ayrılarak Haşoğulları ile ortaklık yapmaya başladı ve bu ortaklık sekiz yıl sürdü. 1959’da kendi adına imalat yapmaya başladı. İşleri yolunda gitmesine rağmen Özden daha büyük projelere yönelmek istiyordu. Üretim işini büyütmek için Adana veya İstanbul’da satış mağazası açmayı planladı. Bu esnada İstanbul’da bir halı kataloğunda desenli makine halıları gördü. Türkiye’de henüz bilinmeyen bu halıları görünce, satış mağazası açma fikrini erteledi ve Kayseri’de bu halıların fabrikasını kurmaya karar verdi.   Özden, Avrupa’daki ticaret ataşelikleriyle temas kurarak bir yıl boyunca fabrika kurma girişimlerine başladı. 1966’da, 60 bin dolar döviz tahsisi almayı başardı. Ticaret Odası’nda başkan vekilliğine kadar yükselerek toplamda 100 bin dolar döviz tahsisi elde etti. Ancak, Turgut Özal döneminde sanayi bakanı olan Cahit Aral’ın etkisiyle bu miktarın 60 bin dolarını alabildi.   1966 Ekim ayında, yanına Orta Anadolu fabrikasında uzun yıllar genel müdürlük yapan Mehmet Üçok’u tercüman olarak alarak Avrupa’ya makine satın almak için Doğu Almanya ve Rusya’ya gitti. Laibzig’de bir tekstil firmasından makine buldu. Ancak Türkiye’nin Doğu Almanya’yı tanımaması nedeniyle bu firmadan makine alamadı. İngiltere’ye geçerek Lokbartum adlı bir firmayla anlaştı ve makineleri sipariş etti. Türkiye’ye döndüğünde, fabrika inşaatı başlamıştı. Bir yıl sonra makineler gümrüğe ulaştı fakat makineleri gümrükten çekecek parası yoktu. Kayserili ve Hacılar’daki varlıklı kişilere işin cazibesini anlattı ve beş kişiyle birlikte anonim şirket kurarak Atlas Halı A.Ş.’yi oluşturdu.   Ne yazık ki, Lokbartum firmasından alınan makineler dokuma pasajını çalıştırmadı ve üç yıl süren bu zorlu süreçte fabrika kapısına kara kilit vurulması dahi gündeme geldi. Ancak, Atlas Halı’nın müdürü Fahrettin Arar ve teknik müdür Hayri Kayaman, Özden’in talimatıyla Doğu Almanya’dan yeni bir makine siparişi verdi. Bu süreçte Doğu Almanya ve Türkiye arasındaki ticaret anlaşmasının genişlemesi sayesinde sipariş edilen makine geldi ve yüksek kaliteli halılar üretmeye başladı. Ortaklar işin cazibesine kapılarak yeni makine siparişleri verdiler ve sermaye artırımına gittiler. Ancak, Özden mali olarak zor durumda olduğu için sermaye artırımlarına katılamadı ve şirket içerisindeki payı giderek küçüldü.   Bu atmosferde Atlas’taki hisselerini satarak yeni bir sermaye oluşturdu ve 1971 yılında, Atlas’ın genel müdürü Fahrettin Arar’ı yanına alarak Develi Saray Halı Fabrikası’nı kurdu. Bu fabrikada yönetim kurulu başkanlığında ve muhasebe üyeliğinde bulundu. Ancak ortaklarıyla yaşadığı anlaşmazlıklar nedeniyle bazı hisselerini devretti ve oğlunu vekil tayin ederek yönetim kurulundan çekildi.   Saray Halı’dan ayrıldıktan sonra, Özden Gıda Ticaret A.Ş.’yi kurdu ve ata mesleği olan el halıcılığı imalatını vefaat edene kadar sürdürmeye devam etti.