Ağız sağlığının önemine değinen ve birçok hastalığın ağız ve diş sağlığına gereken özenin gösterilmemesinden kaynaklandığını dikkat çeken Kayseri Hospitadent Diş Hastanesi Başhekimi Dt. Numan Alparslan; “Önemsenmeyen ve tedavi edilmeyen diş ve diş eti iltihaplanmaları ya da küçük bir çürük kalp damar hastalıklarına, romatizmaya, ülsere, böbrek ve karaciğer sorunlarına hatta kansere neden olabilir. Ağız ve diş bakımına gereken özenin gösterilmesi durumunda koruyucu ve önleyici tedaviler ile problemler anında çözülebilir ve ilerde oluşabilecek sistematik rahatsızlıkların önüne geçilebilir” dedi.
Dünya’da ve ülkemizde diş ve diş eti hastalıklarının en önemli sağlık sorunları arasında yer aldığını belirten Kayseri Hospitadent Diş Hastanesi Başhekimi Dt. Numan Alparslan; “Ağız ve diş sağlığının öneminin farkındalığı olan ülkelerde diş hekimine 6 ayda bir gitme zorunluluğu varken,ülkemizde son ana gelinceye kadar beklemekte, onun öncesinde ise sürekli ertelenmektedir. Dolayısıyla koruyucu önlemler alınmadığı için dişle ilgili maddi ve manevi olumsuzluklar ortaya çıkıyor. Diş hekimine gitmeye gerek görmediğimiz ve önemsemediğimiz bir çürükten üreyen tüm vücudumuza hızlıca yayılan bakteriler bağışıklık sistemimizi zayıflatarak; romatizmaya, çene altı lenf bezlerinin büyümesine, kalp-damar hastalıklarına, şeker hastalığına kan şekeri değerinin değişmesine, 5-17 yaş grubu çocuklarda büyüme yetersizliğine, kemik erimesine, hamilelerde düşüklere yol açıyor” diye konuştu.
Ağız ve dişlerde oluşan iltihabın önemsenmeyip tedavi edilmediği sürece daha ciddi enfeksiyonların oluşacağını söyleyen Dt. Numan Alparslan “Bu enfeksiyonlar bağışıklık sistemini zayıflatarak ciddi hastalıkları tetiklemektedir. Ülkemizde 65 yaş üzeri dişsizlik oranı %67. Yetişkin bireylerin yedide birinde yetersiz ağız sağlığının psikolojik ve sosyal huzura etkisi olduğu, tat almayı, iletişimi, sosyal ilişkileri ve diğer günlük aktiviteleri azalttığı görülmüştür. Araştırmacılar yetişkinlerin diş kayıplarına olan reaksiyonlarını Özgüven kaybı ve öz imaj değişimi, yoksunluk, görünüşlerinden hoşnutsuzluk ve kendilerini daha ileri yaşlarda algılama şeklinde sıralamışlardır” dedi.
Sağlıklı diş ve diş etine sahip olmak sağlıklı yaşamanın ön koşuludur. Bunun için de halk arasında yaygın olan doğru bilinen yanlışlardan kaçınarak, diş hekimlerinin önerilerini doğrultusunda uygulama yapılmasını söyleyen Dt. Alparslan “Diş fırçalama şeklinden fırça seçimine, macun kullanımından diş taşı temizliğine, süt dişlerinden ağız kokusuna kadar ağız sağlığını tehlikeye atacak bütün yanlış alışkanlıklardan kaçınmalıyız” dedi.
Her hastalık gibi tedavisine geç kalınan bir diş çekiminin de maddi manevi daha büyük sorunlara yol açığını söyleyen Dt. Numan Alparslan “Ağız ve diş sağlığı, vücut sağlığının bölünmez bir parçasıdır. Ağzımız bir nevi vücudumuzun alarm merkezlerinden biridir. Zamanında yapılmayıp, ihmal edilen tedavilerin ekonomik boyutunu göz aldığımızda; dolgu yapılmayan her çürük diş kanal tedavisi, ardından diş çekimi, yerine diş koyma ve sonunda implant yapılmasına kadar birçok tedavi gerektirebiliyor. Bu da dolgu maliyetinin 23 katı bedel ödeme anlamına geliyor” diye konuştu.
Anasayfa
Yazarlar
Dt. Numan Alparslan
Yazı Detayı
Bu yazı 525+ kez okundu.
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞINIZA DİKKAT!
Ağız sağlığının önemine değinen ve birçok hastalığın ağız ve diş sağlığına gereken özenin gösterilmemesinden kaynaklandığını dikkat çeken Kayseri Hospitadent Diş Hastanesi Başhekimi Dt. Numan Alparslan; “Önemsenmeyen ve tedavi edilmeyen diş ve diş eti iltihaplanmaları ya da küçük bir çürük kalp damar hastalıklarına, romatizmaya, ülsere, böbrek ve karaciğer sorunlarına hatta kansere neden olabilir. Ağız ve diş bakımına gereken özenin gösterilmesi durumunda koruyucu ve önleyici tedaviler ile problemler anında çözülebilir ve ilerde oluşabilecek sistematik rahatsızlıkların önüne geçilebilir” dedi.Dünya’da ve ülkemizde diş ve diş eti hastalıklarının en önemli sağlık sorunları arasında yer aldığını belirten Kayseri Hospitadent Diş Hastanesi Başhekimi Dt. Numan Alparslan; “Ağız ve diş sağlığının öneminin farkındalığı olan ülkelerde diş hekimine 6 ayda bir gitme zorunluluğu varken,ülkemizde son ana gelinceye kadar beklemekte, onun öncesinde ise sürekli ertelenmektedir. Dolayısıyla koruyucu önlemler alınmadığı için dişle ilgili maddi ve manevi olumsuzluklar ortaya çıkıyor. Diş hekimine gitmeye gerek görmediğimiz ve önemsemediğimiz bir çürükten üreyen tüm vücudumuza hızlıca yayılan bakteriler bağışıklık sistemimizi zayıflatarak; romatizmaya, çene altı lenf bezlerinin büyümesine, kalp-damar hastalıklarına, şeker hastalığına kan şekeri değerinin değişmesine, 5-17 yaş grubu çocuklarda büyüme yetersizliğine, kemik erimesine, hamilelerde düşüklere yol açıyor” diye konuştu. Ağız ve dişlerde oluşan iltihabın önemsenmeyip tedavi edilmediği sürece daha ciddi enfeksiyonların oluşacağını söyleyen Dt. Numan Alparslan “Bu enfeksiyonlar bağışıklık sistemini zayıflatarak ciddi hastalıkları tetiklemektedir. Ülkemizde 65 yaş üzeri dişsizlik oranı %67. Yetişkin bireylerin yedide birinde yetersiz ağız sağlığının psikolojik ve sosyal huzura etkisi olduğu, tat almayı, iletişimi, sosyal ilişkileri ve diğer günlük aktiviteleri azalttığı görülmüştür. Araştırmacılar yetişkinlerin diş kayıplarına olan reaksiyonlarını Özgüven kaybı ve öz imaj değişimi, yoksunluk, görünüşlerinden hoşnutsuzluk ve kendilerini daha ileri yaşlarda algılama şeklinde sıralamışlardır” dedi.Sağlıklı diş ve diş etine sahip olmak sağlıklı yaşamanın ön koşuludur. Bunun için de halk arasında yaygın olan doğru bilinen yanlışlardan kaçınarak, diş hekimlerinin önerilerini doğrultusunda uygulama yapılmasını söyleyen Dt. Alparslan “Diş fırçalama şeklinden fırça seçimine, macun kullanımından diş taşı temizliğine, süt dişlerinden ağız kokusuna kadar ağız sağlığını tehlikeye atacak bütün yanlış alışkanlıklardan kaçınmalıyız” dedi.Her hastalık gibi tedavisine geç kalınan bir diş çekiminin de maddi manevi daha büyük sorunlara yol açığını söyleyen Dt. Numan Alparslan “Ağız ve diş sağlığı, vücut sağlığının bölünmez bir parçasıdır. Ağzımız bir nevi vücudumuzun alarm merkezlerinden biridir. Zamanında yapılmayıp, ihmal edilen tedavilerin ekonomik boyutunu göz aldığımızda; dolgu yapılmayan her çürük diş kanal tedavisi, ardından diş çekimi, yerine diş koyma ve sonunda implant yapılmasına kadar birçok tedavi gerektirebiliyor. Bu da dolgu maliyetinin 23 katı bedel ödeme anlamına geliyor” diye konuştu.
Ekleme
Tarihi: 09 Mayıs 2015 - Cumartesi
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞINIZA DİKKAT!
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.