HACILAR BAŞARISINI KADINLARINA BORÇLU
20 -30 yıl öncesinde Hacılar'da insanların çalışkanlığı ve özellikle kadınlarının hiç bir zaman kendilerini düşünmeden aileleri için vefakâr bir şekilde çalıştıkları yıllardır. İlçemizin geleceğinin çizildiği yıllardır. Kadınları her zaman erkeklerden daha çok cefa çekmiştir.
Hani bir söz vardır. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır. Ama bu sözün Hacılar için çok daha geniş bir anlamı vardır. Bir ilçenin ekonomide başarısının arkasında o ilçenin kadınlarının tamamının emeği ve alın teri vardır. Hacılar'da bugünlerde yüzlerce insan çalıştıran, onlarca ülkeye ihracat yapan iş adamlarının bundan 20-30 yıl önce okuyarak iyi makamlara gelmiş. İlk nesillerinden hangisine sorarsanız sorun hepsininde bir ortak noktası vardır. İlk işe başladıklarında sermayeleri ya halı parasıdır ya da annelerinin, hanımlarının besledikleri hayvanları satmalarından elde ettikleri paraları ilk sermayeleridir. Hacılar' da kadınlar hiç bir zaman ön plana çıkmamışlar. Evde yaptıkları fedakârlıklarla birçok sanayi kuruluşunun temellerinin atılmasında emekleri vardır. Yaşadığımız bu yıllarda, bundan çok değil 20 -30 yıl öncesinde Hacılar'da insanların çalışkanlığı ve özellikle kadınlarının hiç bir zaman kendilerini düşünmeden aileleri için vefakâr bir şekilde çalıştıkları yıllardır. İlçemizin geleceğinin çizildiği yıllardır. Kadınları her zaman erkeklerden daha çok cefa çekmiştir. Erkeklerin yaptıkları işlerde onlara yardım ettikleri gibi. Aynı zamanda o yıllarda her evde bulunan hayvanların bakılması sütlerinin sağılması. Ekmeğin pişirilmesi yemek yapılması çocukların bakımı ve tarla işleri hepsinde de analarımızın emeği vardır. Birde bunlar yapılırken yolukla mücadele edilecek. İnek sağılacak, süt pişecek, yoğurt çalınacak, kışlık hazın yapılacak ve hepsinde kara ocakta ötmelerde olacak. Yemek yapılacak ama bu zamanki gibi
marketten alınanlar buz dolabından çıkarılmayacak. Tarlada domates, kabak gibi sebzeler dikelecek.
Keser olacak, toplanacak ve sulanacak. Tarlalara ekin ekilecek, orakla tırpanla biçilecek ve
değirmende öğütülecek. Eve getirilecek tandırda veya sacda iki günde bir pişecek sofraya gelecek.
Hepsinde kadınların eli olacak. Bununla da bitmiyordu.
O yıllara Hacılar kadının çilesi bu işlerin yanında birde halı dokunacak. Eve maddi bir gelir elde etmek için çalışılacak. Buzdolabı yok ,çamaşır makinası yok. Çamaşır elde yıkanacak, suyu ocakta kaynayacak. Birde bu işleri yaparken, 4-5 tane çocuk bakılacak, büyütülecek. O da yine imkansızlıklar içerisinde başarılacak. İşte Hacılar insanının başarısının gerçek mimarı bizim analarımızdı. Emeklerini esirgemeyen. Sırtında odun çeken, dağdan keven eden, hayvanların yemesi için güzün gazel süpüren, kışlık hazın için bir yaz gece-gündüz çalışan kadınlarımız mimarıdır. Bugün ki Hacıların şartlarında başarı kaçınılmaz olur. Çünkü hepsi alın teri ve emekle yaşayan insanlardı. Kimsenin karşısında eğilmezler. Hacılar halkıda merttir. Kimseye eyvallahı yoktu. Ama arkalarında güçlü çalışkan ve kanaatkâr kadınları vardır.