HACILAR’DA 43 YILDIR ESNAFLIK YAPMAKTAYIM

Yaşam 09.03.2018 - 09:32, Güncelleme: 02.02.2024 - 04:38 1972+ kez okundu.
 

HACILAR’DA 43 YILDIR ESNAFLIK YAPMAKTAYIM

BAKKAL ALİ
İlçemiz de örnek esnaflardan biri de Ali Aydemir'dir. Aydemir ,en zor meslek olan bakkallığı hiç kimseyi üzmeden yapmasının yanında birde, çeyrek yüzyıl Ahmet Başoğlu ile yaptıkları ortaklıkta saygı ve dürüstlük çerçevesinde, nasıl ortaklık yapılabileceğinin bir örneğidir. Hacılar Haber Gazetesi nin konuğu Ali bakkal, Ali AYDEMİR; 1952 yılında Hacılarda doğdum ilkokulu Hacılar 'da bitirdikten sonra o zamanın halıcılarından olan Lütfü Özden'in yanında çalışmaya başladım. Önce halı modeli çizdim, daha sonra makas bilemeyi ve halılara boya çalmaya görendim. Sırası ile halı temizliği ve müşterilere bakmayı ögemdim. yani çekirdekten yetişme bir halıcı oldum. İşi öğrendikten sonra civardaki ilçeler halılara bakmaya gittik, o zamanlar her şey zordu oralara kamyonlarla giderdik. Gideceğimiz 4-5 köye bir kamyon çıkardı, sabah saat üçte kamyona binerdik kamyon yakın köylere uğrar oradan müşterileri alır bizde oralardaki işlerimizi hallederek Kayseri'ye gelirdik. Orada dokunan halıları toplar, Bünyan garajına getirirdik, oradan da el arabası ile mağazaya halıları getirirdik uzun bir süre halıcılıkta çalıştım. Askerliğini yapım geldim, yine Lütfü Özdenin yanında çalışmaya başladım. Onlarda beni Tomarza ya gönderdiler bir süre orada çalıştıktan sonra işten ayrıldım. Bu sırada Hacılarda bir bakkal dükkânı satılıyordu, arkadaşım Bayram Nalbant'ı gönderdim “satıyorlar ama fiyatına ne istiyorlar sor” dedim. Kendisinde sağ olsun gitti. Bakkala bakmış geldi “ya Ali bakkalda bir şey yok aşağılarda tuz var yukardaki raflarda 3-4 sigara çay, çiti, şaşmaz var dedi bakkala da 20 bin TL istiyorlar” dedi. “değer mi?” Dedim. arkadaşımda değmez dedi. yıl 1976 bir de ben bakıyım dedim bende baktım. Bakkalın sahibi Rafet ağa (Rafet Kartal)'dı ne istiyorsun Rafet ağa dedim fiyat pahalıma pahalı dedim oda dedi ki iki sen adam getir ikide ben adam getiriyim onlar ne derse o dedi. Ben Huzur Kuruyemiş Şavkı ağayı getirdim. Onlarda Hacılarda gıda işi yapan Dalarlar bakkaliyesinin sahiplerini getirdiler. onlarda hesapladılar 10 .350 TL tutuyor dediler. Bize verdiler bende cebimdeki 350 TL'yi kaparo verdim anahtarı aldım. Biz bismillah dedik başladık. O kadar sevindim ki dükkân aldık diye gece 12-1'lere kadar dükkânda duruyordum. Ne zaman son otobüs gitti o zaman kapatıyordum birde gençlik var tabi. Şimdi akşam nasıl kapatacağımı şaşırıyorum. 18 yıl yalnız bakkallık yaptım. Ondan sonrada Ahmet Başoğlu arkadaşımla ortak olduk. 25 sene de onunla ortaklık yaptık, bu süre zarfında bir birimizden ne ağrıdık ne incindik, hiçbir zaman birbirimizi üzmedik. Yakın bir zaman önce kendisi rahmetlik oldu onun üzüntüsü çok büyük oldu. Rahmetlik olmadan önce sabah birimiz gelir akşam birimiz giderdik, pazarları birimiz çalışır birimiz dinlenirdik çok yorulmazdık, ortağımın yeri dolmaz kolay değil 25 yıl birlikte iş yaptık bende alıştım. 43 yıldır bu işi yaptım evde de duramam buraya geliyor bir şekilde günümü geçiriyorum eşimiz dostumuz gelir burada sohbet eder çayımızı içeriz derken burada bir ömür tüketiyoruz. Artık bu meslekte yavaş yavaş yok olamaya başladı. Aslında bakkallar sadece kar amacı güden yerler değildir. İnsanlara elimizden geldiğince yardım ederiz, paraları olsun olmasın buradan alacaklarını alırlar hatta yol paralarını veririz. Eskiden ilaç parası olmayanlar bile bakkallardan borç para alır işlerini görürlerdi. Ama artık marketler çoğaldı bakkallarda yavaş yavaş kapanmaya başladı eskiden insanlarda saygı sevgide ön plandaydı şimdi bunların hepsi de bitme noktasına geldi. Ortağımla 25 yıl boyunca çok iyi geçindik. İkimizde evimiz götürdüklerimizi yazdığımız defterimiz vardı. Herkes kendi hesabını yazardı. O essah dünyada ben yalan dünyadayım ne o benim defterime açtı baktı ne yazdı diye ne de ben baktım hatta bazen ben acil bir şey alıp giderken hacı emmi şunları aldım defterime yaz bile desem defterimi açıp ta yazmazdı. Bende onun defterine bir şey yazmazdım herkes bakar ve aldıklarını yazardı. Eskiden her şeyden önemlisi saygı ve itimattı bunlar olunca değil 25 yılık dostluklar ölene kadar devam eder arkadaşım ortağım Ahmet Başoğlu ile de bizim ortaklığımız kendisi rahmetlik olana kadar devam etti. Kendisini de rahmetle anıyorum
BAKKAL ALİ

İlçemiz de örnek esnaflardan biri de Ali Aydemir'dir. Aydemir ,en zor meslek olan bakkallığı hiç kimseyi üzmeden yapmasının yanında birde, çeyrek yüzyıl Ahmet Başoğlu ile yaptıkları ortaklıkta saygı ve dürüstlük çerçevesinde, nasıl ortaklık yapılabileceğinin bir örneğidir. Hacılar Haber Gazetesi nin konuğu Ali bakkal, Ali AYDEMİR; 1952 yılında Hacılarda doğdum ilkokulu Hacılar 'da bitirdikten sonra o zamanın halıcılarından olan Lütfü Özden'in yanında çalışmaya başladım. Önce halı modeli çizdim, daha sonra makas bilemeyi ve halılara boya çalmaya görendim. Sırası ile halı temizliği ve müşterilere bakmayı ögemdim. yani çekirdekten yetişme bir halıcı oldum. İşi öğrendikten sonra civardaki ilçeler halılara bakmaya gittik, o zamanlar her şey zordu oralara kamyonlarla giderdik. Gideceğimiz 4-5 köye bir kamyon çıkardı, sabah saat üçte kamyona binerdik kamyon yakın köylere uğrar oradan müşterileri alır bizde oralardaki işlerimizi hallederek Kayseri'ye gelirdik. Orada dokunan halıları toplar, Bünyan garajına getirirdik, oradan da el arabası ile mağazaya halıları getirirdik uzun bir süre halıcılıkta çalıştım. Askerliğini yapım geldim, yine Lütfü Özdenin yanında çalışmaya başladım. Onlarda beni Tomarza ya gönderdiler bir süre orada çalıştıktan sonra işten ayrıldım. Bu sırada Hacılarda bir bakkal dükkânı satılıyordu, arkadaşım Bayram Nalbant'ı gönderdim “satıyorlar ama fiyatına ne istiyorlar sor” dedim. Kendisinde sağ olsun gitti. Bakkala bakmış geldi “ya Ali bakkalda bir şey yok aşağılarda tuz var yukardaki raflarda 3-4 sigara çay, çiti, şaşmaz var dedi bakkala da 20 bin TL istiyorlar” dedi. “değer mi?” Dedim. arkadaşımda değmez dedi. yıl 1976 bir de ben bakıyım dedim bende baktım. Bakkalın sahibi Rafet ağa (Rafet Kartal)'dı ne istiyorsun Rafet ağa dedim fiyat pahalıma pahalı dedim oda dedi ki iki sen adam getir ikide ben adam getiriyim onlar ne derse o dedi. Ben Huzur Kuruyemiş Şavkı ağayı getirdim. Onlarda Hacılarda gıda işi yapan Dalarlar bakkaliyesinin sahiplerini getirdiler. onlarda hesapladılar 10 .350 TL tutuyor dediler. Bize verdiler bende cebimdeki 350 TL'yi kaparo verdim anahtarı aldım. Biz bismillah dedik başladık. O kadar sevindim ki dükkân aldık diye gece 12-1'lere kadar dükkânda duruyordum. Ne zaman son otobüs gitti o zaman kapatıyordum birde gençlik var tabi. Şimdi akşam nasıl kapatacağımı şaşırıyorum. 18 yıl yalnız bakkallık yaptım. Ondan sonrada Ahmet Başoğlu arkadaşımla ortak olduk. 25 sene de onunla ortaklık yaptık, bu süre zarfında bir birimizden ne ağrıdık ne incindik, hiçbir zaman birbirimizi üzmedik. Yakın bir zaman önce kendisi rahmetlik oldu onun üzüntüsü çok büyük oldu. Rahmetlik olmadan önce sabah birimiz gelir akşam birimiz giderdik, pazarları birimiz çalışır birimiz dinlenirdik çok yorulmazdık, ortağımın yeri dolmaz kolay değil 25 yıl birlikte iş yaptık bende alıştım. 43 yıldır bu işi yaptım evde de duramam buraya geliyor bir şekilde günümü geçiriyorum eşimiz dostumuz gelir burada sohbet eder çayımızı içeriz derken burada bir ömür tüketiyoruz. Artık bu meslekte yavaş yavaş yok olamaya başladı. Aslında bakkallar sadece kar amacı güden yerler değildir. İnsanlara elimizden geldiğince yardım ederiz, paraları olsun olmasın buradan alacaklarını alırlar hatta yol paralarını veririz. Eskiden ilaç parası olmayanlar bile bakkallardan borç para alır işlerini görürlerdi. Ama artık marketler çoğaldı bakkallarda yavaş yavaş kapanmaya başladı eskiden insanlarda saygı sevgide ön plandaydı şimdi bunların hepsi de bitme noktasına geldi.
Ortağımla 25 yıl boyunca çok iyi geçindik. İkimizde evimiz götürdüklerimizi yazdığımız defterimiz vardı. Herkes kendi hesabını yazardı. O essah dünyada ben yalan dünyadayım ne o benim defterime açtı baktı ne yazdı diye ne de ben baktım hatta bazen ben acil bir şey alıp giderken hacı emmi şunları aldım defterime yaz bile desem defterimi açıp ta yazmazdı. Bende onun defterine bir şey yazmazdım herkes bakar ve aldıklarını yazardı. Eskiden her şeyden önemlisi saygı ve itimattı bunlar olunca değil 25 yılık dostluklar ölene kadar devam eder arkadaşım ortağım Ahmet Başoğlu ile de bizim ortaklığımız kendisi rahmetlik olana kadar devam etti. Kendisini de rahmetle anıyorum

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hacilarhabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.